Annemden Uzak Kandil Akşamı

Bazı acıların dili yoktur konuşamaz. Kulağı yoktur duyamaz. Karşısında söylemeden duyan, dili oynatmadan anlayan dost lazımdır böyle günlerde.

Sağlıklı günlerde kalbini kırdığın hastayı 5 kez ziyaret edersen Allah kırdığın kalp için seni af eder fetvası bilmem nereden almış insanların zamandan ve yoldan tasarruf amaçlı ameliyatlı hastaya bir günde üç kez ; merhaba demelerini anlayamadım anlayamayacağımda.

Acıyı paylaşmak onu yaşayanı iyi olmaya, gülmeye zorlamak değildir. Onunla birlikte doyasıya yemek yemek de değil. O ağlarken ; Sus bakayım çok ayıp demek de değil! Acıyı paylaşmak  mendil vermektir. Acıyı paylaşmak  birlikte ağlamak, en azından ağlar görünmektir.  Birlikte susmaktır bazen. Bu Allah'a isyan değil dosta destektir.

İnanan insan bilir ki; Gelen Allah'dan gelmiştir. Derdi de dermanı da veren odur. Nasihate başlamadan evvel karşınızdaki insanın neye ağladığını anlamalıyız önce.

Eğer ki sevdiğini insanın acısını alamıyorsanız ağlarsınız. Önündeki sürecin onun için ne kadar zor olduğunu bilirseniz yine ağlarsınız. Yapamadığınız güzel şeyler için, yaptığınız güzel şeyler için de ağlarsınız.

Ve bir kandil akşamı ilk kez bir metre ötenizde oturan annenizin elini öpemezseniz, sarılamazsanız mutlaka ağlarsınız. Onun sizden kaçırdığı gözleri için yine ağlarsınız. Ama ateş düştüğü yeri yaktığından ben ağlamam sanırsınız.

Sonra teselli telefonları vardır ;
-Nasıl ? İyi mi? Üzülmeyin, sizin ağlamamanız lazım. İlaç iyi geldi mi? Bilirim rahmetliyede dokunmuştu....
Anlattığı kişi benzeri hastalığı yaşamış ama göçüvermiş bir dostun hikayesidir.
Telefon elinizde donakalırsınız. Karşınızdaki insan teselli mi vermiştir ciğerinizi mi delmiştir?

Ez cümle; Tıbbın ve de teknolojinin bu kadar ilerlediği bir zamanda hasta yakınlarını aptal zannetmeyin. Onlar illa ki hastalığa dair tüm bilgileri irdeliyordur. Ama
İyiliğe inanmaya ihtiyaçları olan insanları derin kuyulara gömmeyin.

Yorumlar