Çay Varsa Gerisi Teferruat

Bende teferruatı yazayım.Günlerden evden uzakta az malzemeyle neler yapılabiliri ispat günüydü. Yine fotoğrafın üzerinden aylar geçtiktikten sonra ancak ekliyebiliyorum. Menümüzde:

• Kısır
• Erzurum Ketesi
• Sigara Böreği
• Zeytinyağlı Lahana Sarması
• İrmikli Pasta
• Peynir Helvası

Vardı. Yersizlik en çok irmikli pastayı vurdu biraz zor döndü. Blogda tarifi olmayan yalnız peynir helvası bunu annem anne ölçüsüyle yani; göz kararı yağ, aldığı kadar un ve piştiği zaman olur kavramına göre yaptığından benim denemem gerekiyor.

Read More

Domates Çorbası

Yaz kış sofralarımızda vazgeçilmezdir çorbalar. Kışın içimizi ısıtır,  yazın  yağlı etli yemek ağır geldiğinden hafif bir çeşit olarak tercih edilir. Domates çorbası bizde sevilen bir çorba çeşiti olduğundan kışın domatesin az ve lezzetsiz olduğu zamanda yazın blendırdan geçirip derin dondurucuya koyduğunuz domateslerden yaparız. Bizde iki farklı şekilde yapılıyor. Birincisinin tarifi;
Malzemeler;

• 5 orta boy domates
• 1 kuru soğan
• 200 gr tereyağ
• 2 yemek kaşığı un
• 1 litre su 
• 1 etsu tablet 
• 100 gr krema veya rendelenmiş kaşar peynir

Hazırlanışı;

1. Domateslerin kabukları soyulur, üçü rendelenir. İkisi minik küpler halinde doğranır. Soğan çok ince kıyılır.
2. Tereyağ bir tencerede eritilir, doğranmış soğan hafif pembe kavrulur. Un ilave edilir 2-3 dakika kısık ateşte tahta kaşıkla karıştırarak kavrulur.
3. Doğranmış ve  rendelenmiş domatesler ilave edilir. İki dakika karıştırarak kaynarılır. Suyu ve etsuyu tablet ilave edilir kaynayana kadar karıştırılır.
4. 5-10 dakika kısık ateşte kaynadıktan sonra blendırdan geçirilir.
5. Ayrıca ince  süzgeçten temiz bir tenecereye süzüyoruz. Kaşar peynir ya da kremayla servis yapılır.

Kaşar peynirle servis yapacaksanız çorba çok kaynar olmamalı. Evde hazırda kaynamış et ya da tavuk suyunuz varsa  suyun yarısını bunlardan kullanabilirsiniz. Yazın domatesler lezzetli ve renkli olduğu için salça kullanmıyoruz. Bizim aile bu yıl diyette olduğundan sadece biber ve naneyle servis yaptık.

Read More

İstanbul'da gezilecek en güzel yerler | Bakırköy Botanik Parkı

Aslında en güzel yerlerden biri demeliyim ama  başlık uzun olunca hoş olmuyor sanki. İstanbul dışından gelenler için İstanbul'u bir haftada bile gezip bitirmek imkansız. Tarihi mekanlardan başlayıp, doğal güzelliklere akarsak 1 ay yetmez. Ama İstanbul'da hele de şehir içinde ve apartman katındaysanız hafta sonu nefes alacak yer aranır. Biraz yeşil, biraz mavi, biraz toprak biraz hava olsun diyorsanız Bakırköy Botanik Parkı sizin için biçilmiş kaftan adeta. Çoğunluk gitmiştir ama gitmeyenlere fikir olması açısından ekliyorum.








Havuzda biraz gezinir, ördekleri  ve su kaplumbağalarını izlersiniz.


























Parkların üzeri şirin bir şekilde gölgelenmiş



























Rengarenk çiçekler içinizi açar. Çocuklar için farklı oyun yerleri var.






















Sana bir tepeden bakmak istiyorum ey aziz park sözcükleri dilinize gelirse tırmanacak tepe mevcut.








Gezdiniz, yoruldunuz, açıktınız ve susadınız. Gözlemeci teyzeler çaycı amcalar mevcut. Yandım ben dediniz dondurmacı yanıbaşınızda. Şekerim düştü dediniz şekerciler var. Ben kısıtlı sürede gitmiştim 2 saatte çıkmak zorunda kaldım ama bütün günü geçirebilirsiniz bu ferah yerde.

Read More

En Moda Yalanlar

Gün geçmiyor ki yalanın daha süslü şekli çıkmasın. Teknolojiden daha hızlı ilerliyor. Apple Nokia falan yanında yaya kalır. Eh tabii onların tasarımcısı 3-5 kişi yalan dünyasınınki  tasarımcılar dünya üzerindeki insan sayısı kadar. Biraz örnekleyelim;
Telefonda dost-arkadaş yalanları;
Tam da ben seni arayacaktım kaç gündür aklımdasın bir araya gelemiyoruz eskiden ne güzel buluşurduk çaylar sohbetler...
(10 saniye öncesi; Arkadaş yeter kendimden feda ettiğim  ne kadar fedakarlık yapsan bir  o kadar daha istiyorlar koydum sınırımı bilsin herkes yerini.)
Tamda kapıdan çıkıyordum ...
Ayy şekerim ben dışarıdayım sonra telefonlaşırız..( Evde sırt üstü yatıyor)
Çıkamam şimdi hastayım  yatıyorum 2.80 (Külliyen yalan boyu 1.58 dir, yatmıyor başka bir yere gitmek içn hazırlanıyordur)
Ocakta yemeğim var. (Pizzacıya siparişi var)
Kargo gelecek (Alışverişe gidecek)
Temizlik yapıyorum ( Dışarı çıkarken çöpü koyuyor)
Arkadaşlarla buluşacağız (Kardeşiyle buluşacak sinemaya gidecekler)
Bu hafta sonu mutlaka bekliyoruz. (Nasıl olsa gelmezler)
Hayatım senin sevmediğin falancalarda bu haber verdi mecbur kabul ettim ( Gel gelebilirsen)

Mağaza yalanları;
Tamda üzerinize göre oldu. ( İçine rahat bir kişi daha girebilir)
Bu gömlek unisex (içinde bayan ya da erkek olduğu yazıyordur)
Bu beden aslında sizin bedeniniz bizim kalıplarımız büyük. (iki beden büyüğü kalmış ellerinde)
Bizim ürünlerimizden ilk şikayet eden kişi sizsiniz.
Size  hemşehri indirimi yapıyorum ( ev gittiğinizde aynı ürünün sanal mağazalarında 20 lira ucuz olduğunu göreceksiniz)
Sanal mağazalarımızda herşey defolu ondan ucuz. (eve gittiğinizde diğer şubeyi arayacak aynı ürünün sanal mağaza fiyatına olduğunu öğreceksiniz)
Kumaş çok narin olduğundan müşteri tutsa deliniyor. (defolu ürünü defosuz fiyata verme tekniği)
Deri canlıdır canlı olduğundan olur böyle bozulmalar aslında bu bozulma değil. ( defolu ürünü defosuz fiyata verme tekniği)
Ayakkabının kalıbı çok rahat birz yürüyünce açılır açılmazsa sorun sizin ayağınızda.(fakire verecek bir ayakkabınız oldu)
Tadilattan akşama biter. (2 gün sonraki akşama)

Lokanta yalanları;
Balıklar taze.( 15 günlük değil)
20 dakikaya hazırlarız. (45 dakika)
Levrek kalmadı ama palamut daha lezzetli .
Döner kalmadı köfteyle yapıncada lezzetli oluyor.
Akşam yediden sonra kalmıyor.
Saaatinde gelemdiğinizden kalmadı
Garsonlarımız izinde.
Ben size o masayı yüzde yüz söz vermedim yüzde doksan dokuz söz verdim. (15 gün önce ikiz teyit edilmiş masa)

Politikacı yalanları;
Yüzde falanı geçmezsem istifa ederim. ( Görünen o ki seçmen bizi ikaz etmiştir bizde ikazları dikkate alıp çalışmalarımıza devam edeceğiz)
Benim halkım koyun mu? Elbette doğruyu görecek bizi seçecek ( Cahil insanların yaptığı seçimler dikkate alınmaz)
Sizin ilinize metro, deniz otobüsü için liman, hava limanı yapacağız. (İkisi zaten vardır deniz yoktur)
Sizi il yapacağız. (zaten İldir)
Ayırım yapmayacağız (????)
Bizim derdimiz sadece bu halkı uyandırmak. (zzzz)

Gazeteci yalanları;
Bana yalaka diyorlar ben o zaman onların doğru olduğunu sanıyordum şimdi yanlış olduklarını gördüm.
Bugüne kadar kimseye kul olmadım bundan sonra da olmam.
İstifam üzerine okuyucularımdan yağan mailler ve telefonlar üzerine bunca yıldır beni takip eden okuyucuma vefa borcumdan dolayı kendimi  açıklama yapmak mecburiyetinde hissetim.
Her zaman haklının yanındayım taraf tutmam.
Benim tek gayem tarafsız yayıncılık  .
Kovulmadım istifa ettim.
Bundan sonra tarafsız bir yerde yazacağım.

Listeyi uzatmak mümkün ama;
O zaman en masumu çocuk yalanları;
Şekeri ben almadım kardeşim aldı.
Vallahi ben vurmadım o vurdu.
Dondurma yemedim....

Ne gerek var?

Read More

Fıstıklı Tel Kadayıf

Kadayıf ve baklava Gaziantep'te ve burma kadayıf Diyarbakır'da Künefe Hatay'da kadayıf dolması Erzurum'da ekmek kadayıfı Afyonkarahisar'da yenmeli çoğumuz bunu biliyoruz. Lakin canımız istediğinde özel uçağımıza atlayıp gitme lüksümüz olmadığından evde kendi ölçülerimizle baklava, kadayıf ve künefeyi yapıyoruz.
Malzemeler;

• 750 gr tel kadayıf 
• 425 gr tereyağ 
• 400 gr fıstık 

Şerbeti için:

• 1500 ml su 
• 750 gr şeker 
• Çeyrek limon suyu

Şerbetin hazırlanışı, Şeker ve su bir tencerede kaynayana kadar tahta bir kaşıkla aynı yöne karıştıyorum. Altını kısdıktan sonra üzerinden köpüklerini alıyorum. 3 dakika kaynadıktan sonra limon suyunu döküp, kalın bir dilim kabuklu limon atıyorum. bir dakika kaynadıktan sonra altını kapatıp soğumaya bırakıyorum.
 Hazırlanışı;

1. Kadayıfı bir bıçakla keserek 3 cm lik parçalar halinde kısaltıyoruz.







2. Yağı eritip bir yemek kaşığıyla kadayıfın üzerine gezdiriyoruz. Kadayıfın altta kalanlarını üste çıkartıp kalan yağı üstüne gezdiriyoruz.








3. Yağın her tarafa eşit dağılması için bastırmadan elimizde ufalıyarak yediriyoruz. Kadayıfı ikiye bölüyoruz.












4. Tepsiyi elimizle yağlayıp kadayıfın yarısını tepsiyi kapatacak şekilde  seriyoruz. Elimizle bastırıyoruz (Ben tabak yardımıyla bastrıyorum) Fırın tepsinizle yaparsanız diğer fırın tepsisinin arkasını yağlayıp onunla da bastırabilirsiniz.






5. Çekilmiş fıstıkları tepsinin her tarafına eşit miktarda dağıtıyoruz. Kalan kadayıfı fıstıkların üzerini örtecek şekilde tepsiye seriyoruz.









6. Yine bir tabak veya tepsi yardımıyla kadayıfı bastırıp düz bir görünüm elde ediyoruz.









7. Önceden ısıtımış fırında 200 derecede pişirip üstü kızardıkdıktan sonra ters çevirip altınıda kızartıyoruz.





8. Vaktim olduğunda ocak üstünde kızartıyorum. Önceden yapılmış ve soğuğa yakın şerbeti fırından çıkan kadayıfın üzerine gezdiriyoruz.

Notcuk; Bu malzemeyi tepsinize göre azaltabilir veya çoğaltabilirsiniz. Ben verdiğim ölçüyü resimdeki siyah fırın tepsisine göre ayarladım. Soğuduktan sonra servis yapabilirsiniz biz ılık olarak tercih ediyoruz.

Read More

Yeni Şablonda ilk merhaba

Yeni Şablonda Merhaba; Bloğa yeni yüz ararken bakılacaklar listesinde neler olmalı listem eksikmiş sanırım. Yeni şablonda alfabemizin İ,Ş,Ğ,Ü güzide harfleri başlıklarda çıkmıyor. Günlerce uğraştıktıktan sonra bu sorun karşıma çıkıverdi. Çözmek için deneme yayınlar giriyorum arada.Ve henüz çözebilmiş değilim. Geçici olarak başlıkları bir bir dolaşıp büyük i, ş, ç, harflerini küçüğe çevirip bir yandan da kalıcı bir çare arıyorum.

Read More

Nazar Etme!

Başlık yanıltmasın nazar değdirmeyin derdinde değilim aksine bunu hastalık haline getirenlerden muzdaribim. "Nazar deveyi kazana insanı mezara götürür." Hadis-i şerifini bilirim. Nazar değeceğinide bilirim fakat insanların karşılarındaki insana senin bana nazarın değdi demesini bir çeşit görgüsüzlük, üslup bilmemezlik ve saygısızlık dahası aşırı kibir olarak görüyorum. Bende olanlar sende yok kıskanıyorsun beni zannıdır ki görgüsüzlüktür. Karşınızdaki insanın kalbini kırmanın sizin açınızdan hiçbir değer taşımamasıdır ki üslupsuzlük, saygısızlıktır. Bu ben öyle bir yerdeyim ki sen bana ulaşamadığından nazarın değdi demektir ki kibirlenmektir. Karşınızdaki insanın hiç bilmediğiniz sadece zihninden geçen düşünceleri hakkında suizan etmektir ki sonu iftiraya kadar gider. Bana göre bir insana nazar değdiğini karşısındaki insanlar söylemeli. Ez cümle bana göre bir insanın arkadaşına, dostuna, yakınına bana nazarın değiyor demesi çirkinliktir. Şakası bile çirkinliktir. Ve nazardan gelmeyen dert kalp kırmaktan gelir. Ola ki değiyordur nazarı ; İnanan insan gereken duaları okur. Alır nazarlığını takar yetmiyorsa nazar çeken taşlardan; ametist,akik, pembe kuvars,kaplan gözü,kalsedon, aytaşı, mercan, turkuaz, oniks ve oltu taşı alır kolye, yüzük veya bileklik olarak kullanır ya da evinizin belli yerlerinede asarsınız. Bu kadar taşın ağırlığı bir insan kalbini kırmanın ağırlığı yanında hiçbir şeydir. Taşlar demişken ben taşların yüzde yüz fayda sağladığına inanmam. Fakat bir bakıma dikkati çeker ilk bakışta o çok korktuğunuz nazarları üstüne çekebilir. Bunların hakikisini bulmak biraz zordur bu aralar önlerine gelen taşı, kayayı boyayıp firuze diye yutturan sahtekarlarda mevcut. Bunların haricinde Peridot/olivin (zebercet) taşını senelerdir kullanıyorum. Kimsenin kimseye şunu yapma bunu yap diye bir dayatma yapma hakkı yoktur benimde yok. O zaman neden yazdım ben bunu; Geçen aylarda yanımda bir arkadaşa başka bir arkadaşa "Bana nazarın değdi" abzürt cümlesini kullandı. Sonraki günlerde görüştüğüm arkadaşım gayet üzgün; "Ben onu öyle seviyordum ki ondaki herşeyi değil ona layık görememek az görüyordum ama madem benden rahatsız olmuş bende yanında rahat edemem artık görüşmüyorum" dedi. Düşününce makul geldi " Madem rahatsız oluyorlar görüşmem" Herşeyi abarttığımız gibi nazarıda abartmayalım istirham ederim. Bu gidişle bizim toplumumuzunda da en yakın dostları cins kediler ve köpekler olacak..

Read More