Davet Masaları | Menü Fikirleri

Zevkler ve renkler tartılşılmaz sözü masalarda da geçerli yani tartışılır çok farklı zevkler ve güzel sofralar mevcut internette. Ben bizim evdekilerden örnekler verdim. Bazıları..

Çorbalar | Ana Yemekler | Etli Yemekler

Bizim kültürümüzde çorbanın yeri ayrıdır. Kah hastaya şifa, kah ısınmak için sebebtir kendisi böyle olunca sayısı sabit durmaz devamlı artar. Keza kebaplarımızda sayısızdır. Bazıları...

Salatalar | Zeytinyağlılar

Diyet ya da sağlıklı hayat adına ne derseniz. Birinci üyesi salatalar ve zeytinyağlılar bakmayın kısır koyduğuma o biraz kokoş yoksa bulgurda az değerli değil kalori bakımından...

Bisküviler | Kurabiyeler

Bisküvi ve kurabiyede imkansız yoktur. Reçellisi, bir hafta dayananı, dondurulanı. Yapamazsanız hazır paketleri var.

Pastalar | Tatlılar

Pasta ve tatlıda çeşit bitmez. Milföy hamurlar ve pasta tabanlar çıktı zorluk kalmadı. Ben yaptığımız sevdiğimiz birkaç çeşidi ekledim...

12 Haziran 2021 Cumartesi

Anneciğime Mektup İlk Bayram

Bayram... Müslümanlar bayram sabahı sevinmeli. Bu güzel dinimizin emri. Sevinmeye çalışıyorum gözlerimde yaşlarla sabahın ilk saatlerinde.  Olmuyor...Bir eksiğiz ama çok eksiğiz bu bayram. 

Günlerdir bugünü düşünüyoruz... Her ilk yaşadığımız gün gibi zor olacak. Annesiz ilk doğum günü, ilk kandil, ilk üç aylar, ilk Ramazan-ı Şerif ve işte ilk bayram.

Her yer tertemiz olmalı. Tertemiz giyinmeliyiz, tatlılar, tuzlular hazırlamalıyız...Sabah erken kalkmalıyız. Eksiklerimiz olursa anneciğim üzülür. sonra ben size böyle mi öğrettim? Der. 

Ben  o çocuk aklıyla küçük ayakkabılarımızı baş ucumuza koyup uyuduğumuz yaşları özledim. O zaman uykumuzu kaçıran şeyler bayram sabahı geç kalkmamak. Canımızı acıtan şeyler belki sıkan ayakkabılar. Yiyeceğimiz iki şeker acımızı geçiriyor. Sevdiklerimizi  ziyaret en tatlı ödül. Şimdi sırtımda tonlarca ağırlıkla yürüyorum dünya kafesinde.

Yataktan doğrulmak istemiyorum. Ama mecbur doğrulup kalkıyorum. İçim titriyor yürürken yatağın boş, odan boş. Bayram sabahıda yoksun. O bitmek bilmeyen ümitlerim yine kırılıyor. Mutfağa doğru yürüyorum taş bağlamışlar sanki ayaklarıma kalkmıyor, geri geri gidiyor adımlarım. O mis anne kokusu burada da yok. Birbirimize bakmıyoruz bakamıyoruz.

Bizim bayram sofralarımızın menüsü belliydi değil mi? Ama üç  yıldır anne sofrası yoktu bayram sabahları. Dert miydi? Hayır zira anne vardı soframızda. Hasta da olsa bizim için ayağa kalkan, saran, koruyup kollayan. Bayram sabahları hastaneye gitmek gerekse de beraberdik. İşte tek bir eksik yüzlerceden fazla acı veriyor. Son bayram mahsun da olsak beraberdik. Yavaş yavaş dolaşsanda yanımızda sesin, nefesin vardı.

Ne kadar sürüyor bilmiyorum masayı hazırlamak? Yıl gibi geliyor ama bitiyor. Güzel gözlerin, kulağın kapıda olurdu oğulcuğun gelsin diye. O da geliyor yine yoksun.

Gözlerimizi kaçıra kaçıra masaya oturuyoruz. Ağzımızda büyüyen lokmaları yutuyoruz birer birer. Ama boğazımızdaki yumruk yutulmuyor. Bakışını, gülüşünü, gözlerini ellerini hayal ediyoruz. Konuşmalarını düşünüyor sesini kulaklarımızda tutmaya çalışıyoruz.

Zaman geçmek bilmiyor kahvaltı sofrasında kalp kırmamak için söylemediğin kırgınlıklarını, yarım bıraktıklarını düşünüyoruz. 

Bayramı bayram yapan ne şeker, ne tatlı ne de tatil yapmak. İnsanın ailesinin birlikte olması bayram sabahının en büyük bayramlığı. Bizim bayramlığı eksik minik çocuklar gibi boynumuz bükük bu sabah.

El öpme faslına geçtiğimizde dökülüyoruz hepimiz. Kolumuz kanadımız kırık yola çıkıyoruz. İşte bizim sensiz evimizde ilk bayram sabahımız annem.  Öpemediğimiz ellerinin yerine toprağından öpmeye geldim. Gül fideleri sarmış sarmalamış aramıza giriyor dikenleri adeta. Bayramın mübarek olsun canımın içi.

Anneciğim öpemediğimiz, öpemeyeceğimiz ellerinin hayaliyle hasretin biteceği günü bekliyoruz. Bizi bekle...

Notcuk;Bir yerlere çıkıp avaz avaz bağırmak istiyorum; Bayramda bir kez öpmeyin anne, babanızın elini. Gücünüzün yettiği kadar çok öpün. Anneler babalar siz de sıkı sıkı sarılın yavrularınıza zira ayrılığın ne vakit geleceği belli olmuyor. 





25 Şubat 2021 Perşembe

Anneciğime Mektup

 Anneciğime;

Elimde çok mektupların birikti. Bir yerden başlamak lazım. Kızım işinizi vaktinde yapın derdin yine sonraya kaldı işte.


22 Şubat 2021


Günlerdir bugün nasıl geçecek diye düşündüğümüz gün de geçti. Dün evimizin en küçüğü doğmuştu anneciğim. Uykusundan evimin gülü diyerek uyandırdığın oğlun. Umutlarının sönüşünü görüp, hasta yatağında ağlayarak  seyrettiğin ciğerparen. Görsen saçlarına kar yağdı bu aralar. Yüreğine hapsettiği acısının gözlerine vuran kısmı yetiyordu bize ama dün yağmur olup yağdı sanki evimize. Üzerine çöken yük omuzlarını çökertti.


Küçücükken anlasa da anlamasa da sevdiği yiyecekleri yaptığın oğlun gelecek alıştığı şeyleri yapmazsak üzülürsün diye hazırladık bir şeyler. Anne kokmuyordu hiçbiri gerçi. Hüzünlü bir yemek yedik. Yemek mi bizi yedi biz mi yemeği yedik bu tartışılır. Masaya bazen  gözyaşları damladı havaya hüzün karıştı. Masamızda sandalyen boştu. Yüreğimizdeki yerin kanıyordu. Bizimleydin ama eksiktin. İçimizdeydin ama gülmüyordun. Bu ne çocuk? Demiyordun o incelen sesinle. Derler ki şehitler istedikleri yere gidebilirlermiş bekledik ki sırtımızı sıvazlar; Allah razı olsun sizden dersin. 

Oğluna; İyi ki doğdun oğlum dersin. Babama sen olmasan bu çocuklar ne yapar?  İyi bak onlara, kendine dersin. Belki de dedin biz duymadık. Güzel gözlerinde yaşlarla izledin bizi. Sessizce uzaklaştın.

İnsanların bir türlü anlayamadığı eğleniyoruz sandığı hüzünlü masamızda eksik akşamımız zor tamamlandı. Vakit mi geçmek bilmedi bize mi uzun geldi? Bilemedim...

Zaten sekiz senedir hüzünle geçen bugün bizim evde iki katı hüzünle geçti.

Ama takvimden bir yaprak daha düştü şükür. Kavuşmaya bir gün daha yaklaştık.

Hasretle, sevgiyle hürmetle ellerinden öpüyoruz canımın içi. Dualarını bekliyoruz. 


Not; İstirham ederiz; Falanca  ya da filanca arkadaşlarınızla bize dini bilgiler hatırlatmaları yapmadan önce yıllardır bu dinin Peygamberi aleyhissalatü vesselam için Mevlit okunduğunu ve sevap olduğunu düşünürseniz bunları yazmanın ya da özlemenin isyan olmadığını anlarsınız.